Meme büyütme ameliyatları, liposuction ile beraber en fazla yapılan estetik ameliyatlar içerisindedir. Sadece meme büyütmeye ihtiyacı olan hastalar genelde ya hiç doğum yapmamış 30 yaş altı genç hastalar ya da doğum sonrası meme dokusu, deri ile beraber ileri derecede incelerek küçük ve pörsümüş bir meme görüntüsü oluşan hastalardır. Her iki durumda da hastalarda büyütmede yeterli miktarda meme dokusu ve cildi bulunmalıdır.
Hastaların bir kısmı meme büyütme ihtiyacı ile sarkmış memeyi aynı nitelikte gibi görmektedir.
Meme büyütme ameliyatı için başvuran hastaların bazılarında sadece meme dikleştirme (meme askılama, meme toparlama, mastopeksi) ameliyatı hastayı tatmin edecek sonuçlar sağlayabilirken, yeterli meme dokusu olmayan hastalarda meme büyütme ameliyatı da aynı seansta kombine edilmelidir.
Meme büyütme ameliyatı genellikle gelişimini tamamlamış kadınlarda uygulanabilirken iki meme arasında bariz simetri farklarının olduğu daha küçük yaştaki hastalarda da psikososyal sorunları engellemek adına yapılabilir.
Meme büyütme ameliyatı için en ideal aday, meme derisi yeterli iken meme hacmi yetersiz olan, göğüs kafesinde simetri problemi ya da göğüs kafesi anormallikleri (güvercin göğüs, kunduracı göğsü gibi) olmayan, sigara içmeyen, dahili hastalığı bulunmayan (diyabet, böbrek yetmezliği gibi) hastalardır. Poland sekansı gibi doğuştan el ve üst ekstremite ile göğüs kafesi ve göğüs kası anormallikleri olan hastalarda daha ziyade memenin sıfırdan oluşturulması gerekir ve çok aşamalı tedavi yapılır (bkz. Memenin yeniden yapımı).
Normal meme 2. ve 7. kaburgalar arasında yer alan ve göğüs kafesine asıcı bağlarla tutunan bir yapıdır. Zengin bir kanlanmaya ve sinirsel uyarıma sahiptir.
Meme büyütme ameliyatı için başvuran hastalarımın başvurusunda öncelikle memelerinin en temel anatomik alanlarınıöğrenmelerini istiyorum. Memeniz temel olarak meme başı, areola (meme başı etrafındaki kahverengi doku), meme dokusu ve meme altı katlantıdan oluşur.
Görsel Notu: Memenin yüzey anatomisinde meme başı, areola, meme dokusu ve meme altı katlantı dikkati çeker.
Bizim meme ameliyatlarında teknik seçimimizi etkileyen en temel unsurlar, meme başının meme altı katlantı ile kıyaslandığında seviyesi, memenin genişliği, meme başının köprücük kemiği ve göğüs kemiği çentiğine (jugulum) olan mesafesidir.
Normal memede meme başının seviyesi meme altı katlantı (MAK) ya da bunun üzerinden olmalıdır. Meme dokusunun da MAK altına inmemesi beklenir.
Görsel Notu: Meme başı yandan bakışta meme altı katlantı tepe noktasının daha yukarısında yer almalıdır.
Meme büyütme ameliyatı talebiyle başvuran hastaların detaylı olarak muayene edilmesi gereklidir. Estetik ameliyatlar içinde meme ameliyatları ciddi bir sorgulama ve muayene gerektirir.
Meme küçültme ameliyatı için başvuran hastalarda meme dokusunun miktarı, içeriğinde kist olup olmaması, akrabalarda meme kanseri hikayesi olup olmadığı, sigara kullanımı gibi faktörler sorgulanır. Hastalardan muayene sonrasında 40 yaş altı ise meme ultrasonu, 40 yaşüstü ise ultrason ve mammografi istenir ve herhangi bir yapısal kitle varsa kaydedilir. Ameliyat sonrası için bu bir kaynak niteliğindedir. Gerektiğinde yeni ultrasonlarla kıyaslama yapılır.
Meme büyütme ameliyatı temel olarak göğüs kafesi üzerinde meme dokusunun altında oluşturulan cebe silikon protezler (implantlar) yerleştirilerek yapılır. Bazı hastalarda protez uygulamasına ek olarak yüzeye yağ enjeksiyonu ile ek düzeltmeler sağlanabilir.
Meme büyütme ameliyatı için başvuran hastalarıma o zamana kadar kullandıkları sütyen bedenini ve talep ettikleri ölçüleri soruyorum. Herşeyden önce talep edilen ölçü göğüs kafesi anatomisini zorlamamalıdır. Bazı hastalar her iki memenin balon gibi orta hatta birleştiği oldukça büyük hacimli memeler talep etmektedirler. Dar göğüs kafesi için bu tür talepler mantıklı değildir.
Meme büyütme ameliyatında sonucu sağlayan etken silikon protezlerdir. Silikon protezler dışta bir kabuk ve içte ya birbirine bütünleşik nitelikte jel silikondan ya da içi ameliyat sırasında salin serumla doldurulan bir boşluktan oluşur. Dolayısıyla silikon jel protez ve salin protez olarak temelde iki tipi ayırt etmek mümkündür. Bunlarda hastanın talebi ve meme dokusunun yapısı seçimi etkiler.
Görsel Notu: Silikon protezler, salin tip ve silikon jel içerikli tip olmak üzere içerdikleri malzemeye göre iki temel tiptedir.
Salin protezlerde, boş olarak memede hazırlanan cebe yerleştirilen protez, içerdiği hortum yoluyla serumla doldurularak hortum çekilip çıkarılır.
Meme büyütme ameliyatı süt kanallarını etkilemez ve süt vermeye engel oluşturmaz.
Özellikle kas altı protez yerleştirilen hastalarda olmak üzere meme büyütme ameliyatlarında süt verme işlevi ya da meme başı duyusunun etkilenmesi çok beklenmez. Areola etrafından girişlerde meme başı duyusu nadiren de olsa etkilenebilir.
Hastalarda süt verme süreci bittikten sonra meme dokusundaki küçülme net olarak oturana kadar ameliyat önermemekteyim. Bu da yaklaşık 8-10 aylık bir süredir.
Meme büyütme ameliyatlarındaki silikon protezlerin seçiminde temel etken hastanın ihtiyaçlarıdır.
Meme büyütme ameliyatlarında kullanılan silikon protezler çeşitli özelliklerine göre sınıflanabilir.Örneğin, protezlerin düzgün yüzeyli ve pürtüklü yüzeyli olarak iki ana tipi ve bir de buna ek olarak üzeri süngerimsi poliüretan yapıda ek bir kabukla örtülü olan protezler şeklinde üçüncü bir tipi vardır. Pürtüklü yüzeyli olanlar dokuya daha iyi tutunur, dönme ihtimali daha azdır.İmplant etrafında kapsül kontraktürü denilen soruna yol açma ihtimali daha düşük olarak bildirilmiştir. Düzgün yüzeyli protezler daha kolay yerleştirilir, ancak, içeride dönme ihtimalleri daha fazladır. Hasta tarafından daha az hissedilirler. Kapsül kontraktürü geliştirme oranları pürtüklü olanlara göre biraz daha fazladır.
Görsel Notu: Silikon protez kabuğu düzgün yüzeyli ve pürtüklü yüzeyli olmak üzere iki tiptir.
Poliüretan kabukla kaplı silikon protezler, poliüretanın kapsül dokusu oluşturma potansiyelinin diğer tiplere göre daha az olduğu ve protezin çevre yumuşak dokuya daha iyi adapte olduğu düşünülerek üretilmiştir. Konduktan sonraki ilk aylarda poliüretan kabuk dokuya adapte olur.
Bir diğer protez sınıflaması protezin şekline göre yapılabilir.Anatomik (damla şekilli) protez, üstte daha ince altta daha kalındır ve meme dokusu ince olan hastalarda memeyi şekillendirmek için daha iyi sonuç verir.Yuvarlak protez,üstte ve altta aynı kalınlığa sahiptir.Üst kutup dolgunluğunu daha iyi belli eder. Yuvarlak protezlerde protezin altının üstüne dönmesi sorun yaratmazken anatomik olanlarda masajla düzeltilemezse ameliyat gerektirebilir.
Meme büyütme ameliyatında kalacak izin görünürlüğü hastanın seçimi ve cilt yapısı ile ilişkilidir. Bununla birlikte her protez için uygun olmayan giriş noktaları da olabilir.
Meme büyütme ameliyatında silikon protezlerin yerleştirilme noktaları areola isimli kahverengi alanın sınırı, meme altı katlantı veya koltuk altıdır.
Görsel Notu: Meme protezi yerleştirilmesinde kullanılan kesi alanları.
Son dönemlerde göbek deliği kenarından yapılan kesi ile implant yerleştiren cerrahlar da olmakla birlikte pratikte uygulama zorluğu ve gereksiz yere karın dokusuna girilmesi ve hatta meme altı katlantının da zarar görmesi gibi nedenlerle çok da uygulanan bir teknik değildir.
Meme büyütme ameliyatında meme altı katlantıda yapılan kesi protezin büyüklüğüne göre 3-6 cm arasında değişir ve bu bölgede gizlenir.
Areola çevresinde yapılabilecek kesi ise yarım ay şeklindedir ve areolanın yarıçevresi kadardır. Zamanla solarak areola rengine göre belirgin hale gelebilir. Bu hattın 3cm altında olduğu yani küçük areola çevresine sahip hastalarda bu kesi hattının kullanımı uygun değildir. Mümkünse meme altı katlantı kullanılmalıdır. Areola çevresi kesilerde meme başındaki mikroorganizmaların implanta bulaşarak enfeksiyona yol açma ihtimali çok düşük olsa da vardır. Bir diğer olası sorun meme başı etrafındaki sinir uçları hasarlanabileceği için his kaybı oluşabilmesidir.
Meme büyütme ameliyatında koltukaltı kesisi ise genelde 2cm kadardır ve koltukaltı katlantıları içinde zamanla belirsiz bir hal alır. Koltukaltı kesisinden genellikle sadece salin protezler, içi boş ve dürülmüş halde yerleştirilerek içeride iken şişirilir. Silikon jel protezlerin bu kadar dar alandan yerleştirilmesi zordur. Koltukaltı kesisinin temel dezavantajları koyulaştıklarında kolsuz kıyafetler giyerken belirgin olmaları ve yerleştirme işleminde özel ekipman gerektirmeleridir.
Silikon implant memede oluşturulan cep içerisinde göğüs kası (pektoralis major kası) altına ya da direk meme dokusu altına (yani göğüs kasının üstüne) yerleştirilebilir.
Meme büyütme ameliyatında hastanın karar vermesi gereken özellikler içinde en önemli olanlardan biri de implantın hangi doku altında yer alacağıdır. Göğüs kası implantı gizlemek için güzel bir örtü sağlar.
Görsel Notu: Kas altı ve meme bezi altına silikon protez yerleştirilmesi
Bu örtü, implantın üstte kalan %80’lik kısmınıörterken en alttaki kısım yine meme bezi ile temas halinde olacaktır. Göğüs kası altına yerleştirilen implant sonrası ileri vadedeki problemlerin (ağrı, kapsül kontraktürü gibi) daha az sıklıkla geliştiği gösterilmiştir. Bununla birlikte protezin direk meme dokusu altına yerleştirilebilmesi için meme dokusunun en az 2cm kalınlıkta olması gerekir. Aksi halde protez elle rahatlıkla hissedilebilir.
Meme büyütme ameliyatında kas altı protez yerleştirmenin bir avantajı da meme dokusu ile ameliyat sırasında herhangi bir etkileşime girmemektir. Bu durum süt kanallarının korunması açısından avantaj sağlar. Bununla birlikte meme bezi altına implant yerleştirilen hastalarda da çoğunlukla süt verme işlevi etkilenmez.
Meme büyütme ameliyatında silikon protezin kas altında sıkışma ihtimalini azaltmak ve daha doğal bir geçiş sağlamak adına ikili (dual plan) protez yerleştirme tekniği de sık uygulanmaktadır. Bunun için göğüs kasının iç bağlantıları ayrılır.Özellikle küçük cebe büyük protez yerleştirilen hastalarda olmak üzere gelişebilen çift baloncuk deformitesi gibi sorunların ortaya çıkma ihtimali böylece daha düşük olur.
Görsel Notu: Memede göğsün pektoralis major kası altında sıkışma sonucu ortaya çıkan çift baloncuk deformitesi.
Meme büyütme ameliyatı sonrasında sigara içmemeli, göğüs kafesinde aşırı hareket içerecek yoğun aktivitelerden kaçınmalısınız. Böylelikle proteziniz daha uzun süre sorun yaratmadan vücudunuzda kalabilir.
Meme büyütme ameliyatının sonunda meme cebinde kirli kanı toplamaya yarayan ve ertesi gün genelde çekilen dren adı verilen bir hortum çıkacaktır.
Görsel Notu: Meme büyütme ameliyatından sonra meme bölgesinden çıkan drenler kirli kanı toplar.
Bunun dışında size en az 2 ay süreyle yeni meme boyutunuza uygun balensiz sporcu sütyenleri giymenizi tavsiye ederim.
Erken dönemde elektrik süpürgesi kullanmak, barfiks çekme ya da tenis oynama gibi göğüs kafesinizi zorlayacak aktivitelerden en az 1 ay kaçınmanızıöneririm.
Ameliyata bağlı ağrı ve şişlikler normalde 3ncü ayda belli belirsiz hale gelse de temelde morlukların ortadan kalkması 15 günü bulabilir.
Masa başı işte çalışıyorsanız en geç iki haftada dönebilirsiniz ancak ağır kaldırmayı gerektiren işlerde bu durum en az 20 gündür.
Yüzme gibi aktivitelere 1 aydan önce başlamanızı tavsiye etmem.
Meme büyütme ameliyatından sonra birkaç günde normal hayatınıza dönersiniz tarzındaki yorumlara rağbet etmeyiniz.
Ameliyatın ertesi günü duş alabilirsiniz. Duş almak vücut florasındaki mikroorganizmaları temizleyerek pansuman yerine geçecektir. Memedeki dikiş hatlarının kapatılması için 5 güne kadar antiseptik bir sprey sıkarak gaz bezi ile kapatmayıöneriyorum. Sonrasında kontrollerde gerekli önerilerde bulunulacaktır. Dikiş hatlarınızın en az 7-8 ay süreyle üzerinizde kıyafet olsa da güneş kremi ile korunmasınıöneriyorum. Ameliyatta konulan dikişler deri altında yer alır ve alınmasına gerek duyulmaz, dikişten kaynaklanan bir iz oluşmaz. Vücutta kabarık yara iyileşmesi sorunu olan hastalara erken dönem kontrollerinde buna yönelik özel jeller önermekteyim.
Meme büyütme ameliyatlarından sonra ortaya çıkabilecek olan olumsuz sonuçlar (komplikasyonlar) erken ve geç dönem olarak değerlendirilmelidir.
Ameliyattan sonraki ilk günler içerisinde ağrı oluşumu doğaldır ve iyi bir ağrı kesici desteği gerektirir.Özellikle kas altı protez uygulamalarından sonra bu durum daha sıkça gözlenir.
Meme büyütme ameliyatından sonra gözlenebilen erken dönem sorunlarışunlardır;
- Meme cebinde kan ya da sıvı toplanması (ameliyathaneye almayı
- Yara hattı enfeksiyonu
- Protez cebi enfeksiyonu (protezin ameliyathanede çıkarılarak cebin temizlenmesini ve hastaneye tekrar yatmayı gerektirir.
- Memede zamanla gerileyen ameliyata bağlıödem ve şişlik (bu şişlik asimetrik olabilir ve üst kutupta belirgin olabilir.)
- Özellikle meme altı katlantının yeniden ayarlanması gereken hastalarda protezin aşağıya kayması söz konusu olabilir.
Meme büyütme ameliyatından sonra geç dönemde rastlanan en önemli sorun, protez etrafında vücudun oluşturduğu bağ doku kapsülünde gerilmeler ve şekil bozuklukları ile karakterize kapsül kontraktürü oluşumudur.
Görsel Notu: Çıkarılmış meme protezi ve etrafındaki kapsül dokusu.
Kapsül tüm protezlerin etrafında 3ncü aydan itibaren oluşmaya başlar ve protezin yerinin sağlamlaşmasına da katkıda bulunur. Ancak kapsül kontraktürü her hastada gözlenmez. Ağrılıdır ve doktorunuzla takip ya da implant değişimi açısından muayenede birlikte karar vermelisiniz. Kapsül kontraktürü oluştuğunda temel tedavi ameliyatla kapsülün (kısmen ya da tamamen) ve protezin çıkarılmasını takiben yeni bir protez yerleştirilmesidir.
Koltukaltından implant yerleştirilen hastada geç dönemde görülebilen bir sorun implantın yukarıya ve dışa kaymasıdır. Bu durum ameliyatta memenin dış sınırındaki yumuşak dokunun açılamak zorunda kalmasından kaynaklanır.
Kapsül kontraktürü bağ dokusunun proteze verdiği bir tepkidir. Protez cebinde ufak da olsa kan toplanması, şikayet yaratmayan tarzda (subklinik) protez çevresi enfeksiyonlar, ameliyatta kullanılan eldivenlerin pudrası gibi birçok etken suçlanmışsa da kesin nedeni belli değildir.
Meme büyütme ameliyatından sonra görülebilen kapsül kontraktürünün önlenmesine yönelik gerek protez teknolojileri gerekse hasta bazlı faktörleri düzenlemek için çok sayıda deneysel ve klinik çalışma yapılmış olsa da hiç birinde tam anlamıyla klinikte oturmuş bir kullanımı olan yöntem, ilaç ya da çözüm yoktur. Ancak önlemeye yönelik temel öneriler içerisinde protezin kas altına konması, pudrasız eldiven kullanımı, pürtüklü yüzeyli protez kullanımı temel önerileri oluşturur.
Meme protezleri oldukça dayanıklı bir kabukla kaplıdır ve delici ya da kesici bir aletle yaklaşılmadığı sürece yaralanması pek mümkün değildir.
Meme büyütme ameliyatında kullanılan protezler oldukça detaylı mekanik testlerden geçirilmektedir. Delinmeye yol açacak bir cisim batmadığı sürece yırtılmaları beklenmez. Bir hastam uçağa bindiğinde basınç farkından patlayıp patlamayacağını sormuştu. O denli zayıf sonuçlar elde edilen bir teknoloji ile üretilmediğinden emin olabilirsiniz. Protezlerin ömrü için üretici firmalar genelde 15 yıllık bir süre verse de hastalarıma 10 yıldan itibaren protezlerini değiştirmelerini öneriyorum.
Meme büyütme ameliyatlarında kullanılan protezlerin meme kanseri yaptığına dair bilimsel bir kanıt yoktur. Ancak son dönemde anaplastik hücreli lenfoma (ALCL) olarak bilinen ve kapsül dokusundan yaklaşık 300binde bir gelişebildiği saptanan oldukça iyi huylu bir kitle tarif edildi.
Meme büyütme ameliyatlarında kapsül dokusunun uzun dönem analizlerinde, özellikle uluslararası ve ulusal plastik cerrahi derneklerince yapılan açıklamalarda kapsül dokusunda lenf sistemine ait lenfoma ile ilişkilendirilen bir ara seviye tümör gelişebildiği ifade edilmiştir. Ancak bunun direk implantla ilişkili olup olmadığına dair çalışmalar ileri dönük çalışmalar halen devam etmektedir. Firmaların üretim bantlarında kalite giderek artarken bu nadir vakalara rastlanmış olması meme büyütme ameliyatlarına karşı bir ön yargı geliştirse de bahsi geçen lenfoma benzeri tümör implant ve kapsül dokusu tamamen çıkarılarak rahatlıkla tedavisi mümkündür. Radyoterapi (ışın tedavisi) ya da kemoterapi (kanser ilaçları ile tedavi) gerektirmemektedir.Bu konu ile ilgili olarak ülkemizde plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanında en yetkin kuruluş olan Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin bilgilendirme yazısınaburayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Meme büyütme ameliyatından sonra memenin kanser taramalarında aksaklık olacağı düşüncesi doğru değildir.
Meme büyütme ameliyatlarından sonra meme taramalarında herhangi bir aksaklık beklenmez. Ancak mammografi gibi tetkiklerde meme dokusunun zemine bastırılması gerekli olduğu için bunda zorlanılabilir. Ancak, meme büyütme ameliyatı uygulanmış hastalarda meme ultrasonu ve gerekirse memeye yönelik MR (manyetik rezonans) incelemesi yeterli detay sağlamaktadır. Bunun dışında ameliyat öncesi dönemde mutlaka meme ultrasonu, 40 yaşüstünde mamografi öneriyorum.Öte yandan 260 meme kanserli hastada yapılmış karşılaştırmalı ve çok değerli bir çalışmada meme büyütme ameliyatı yapılmış hastalarla büyütme yapılmamış hastalar arasında kanser tanısı konduğunda kanserin evresi bakımından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmamıştır (1). Bu durum meme kanser taramalarında da bir aksaklık olmadığını gösteriyor.Öte yandan, bu çalışmadan çıkan bir diğer sonuç ise, direk meme dokusu altına (subglanduler) meme protezi yerleştirilen hastalarda göğüs kası altına yerleştirilen protezlerle kıyaslandığında sadece elle yapılan muayenede hissedilir bir tümör yakalama sıklığı ilk grupta daha yüksek bulunmuştur. Meme bezi altına protez konan hastalarda takiplerde daha hassas olunmalıdır. Göğüs kası altına protez konan hastalarda meme dokusu ile bir ilişkisi olmadığı için hastaların takibinde karışıklık ya da aksama olmasıçok mümkün değildir.
Kaynak:
- Cho EH, Shammas RL, Phillips BT, Greenup RA, Hwang ES, Hollenbeck ST. Breast Cancer after Augmentation: Oncologic and Reconstructive Considerations among Women Undergoing Mastectomy. Plast Reconstr Surg. 2017 Jun;139(6):1240e-1249e.